Ahmet Kösoğlu ile spor ve savaş sanatlarının başlangıcı hakkında bir söyleşi.

 Sporun açılımını şöyle yapabiliriz; Sistem, Prensip, Otorite, Rekor. Doğadaki her canlı hareket halindedir ancak bu hareketleri sistemli bir şekle sokarsak adına spor diyebiliriz,  Mağara da yaşayan hominoit (insanımsı) avının peşinden koşarken atletizm,  avı avlarken ilkel atıcılık,  avı taşırken dayanıklılık ve avladığını diğerlerinden korumak için savaş sanatları ile ilgilenmiştir, Dünya’nın dörtte üçü su olduğuna göre deniz kenarında yaşayan atalarımız yüzmeyi, Kırsal kesim atletizmi, dağlık kesim dayanıklılığı, hayvanları evcilleşmeyi başarınca biniciliği geliştirmişlerdir. Ve sonra sıra kim daha güçlüye geldi ve yarışmalar başladı. Sistemler oluştu prensipler kondu, otoriteriler eşliğinde rekorlara ulaşıldı. Ve otoriteler sırası ile önce yöre sonra şehir, ülke, Dünya ve olimpiyatları oluşturdu   Spor; Bedensel ve ruhsal Gelişimin yanı sıra, dinlenmek, eğlenmek ve aynı zamanda  evrensel bir barış aracıdır. İnsanları ve Toplumları birbirlerine yaklaştırır, Sosyal bir olay olup insanın sınırlarını zorlayarak insanlığın gelişimine katkıda bulunur, fiziksel ve ruhsal gelişime yapmış olduğu katkı ile insanın  ve insanlığın yaşam kalitesini arttırır. Spor barış olduğu kadar da bir propaganda aracıdır o güne kadar adı duyulmamış bir ülkenin adını bir sporcu Dünyaya duyurur. Günümüzde uluslar arası yarışmalar birer Güç gösterme, güç kanıtlama savaşıdır. Herkese sağlıklı bir beden ve saadet dolu bir yaşam dileklerimle.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...